Monday, September 10, 2007

Tuesday, January 30, 2007

Topic: Caucasicum+ -- Powerful Probiotic and Anti-Oxidant

Question:

I've heard about Caucasicum offered through a nutritional MLM. Can you tell me more about it?

Answer:

This information is about the best probiotic and anti-oxidant of which I've learned during my research this year. We were so impressed with its qualities both my husband and I have been using it since January. Its ingredients are far ahead of ordinary yogurt, as made commercially. Because it is in capsule form, it can easily be swallowed by those who don't like yogurt, and want a product which will give them more pro-biotic or friendly bacteria, along with its amazing anti-oxidant properties.

Kefir Caucasicum, is a combination of Kefir grain, which is among the world's first known grains, and a type of yogurt culture derived from Kefir. The end result is a complex, symbiotic mixture of the micro-organisms that indigenous peoples of mid-Eastern countries have been consuming for many centuries. It naturally contains 4 genera and 11 species of probiotic, or friendly, bacteria. It is then freeze-dried at low temperatures, and 2 probiotic growth accelerants are added, recognized as superb. The end result is a complete, alcohol and yeast-free, Kefir complex in every capsule.

The yogurt which most Americans eat is quite basic. The yogurt manufacturers usually add 2 species of friendly bacteria to milk, along with flavorings, sugar, and small amounts of overcooked fruit. It is then bottled in various shapes of containers, and then allowed to ferment in incubators. This is more of a dessert than anything else. Even the plain yogurt, while a good calcium-rich food, is no match for the actual probiotics, or friendly bacteria, contained in the Kefir Caucasicum. However, there is a use in a healthful diet for both the plain, calcium-rich yogurt, and the Kefir Caucasicum.

The other part of Caucasicum Plus is one which helps to give the product its unique properties and astounding healthful benefits. Rhodogen, a Trade- Marked Formula, is an unusual extract from the root of an extremely rare variety of plant named Rhododendron Caucasicum. It is also known as the Snow Rose, and usually grows at altitudes above 7,000 ft. on the Caucacus Mountains in the Republic of Georgia. This was once part of the southern border of the Soviet Union. It is not unusual for people to live beyond 100 years of age in that region. About 40 years ago Soviet scientists launched a full scale research project to discover the reason for this longevity.

It was discovered that the Georgian peoples traditionally brewed the roots of their Snow Rose into what they called Alpine Tea. and added it to their widely used Kefir culture, which proved to be the key to their longevity. The reasons they did so were three-fold. The Alpine Tea or Rhododendron Caucasicum sweetened the Kefir culture, while protecting it from harmful bacteria, or turning rancid before it could be eaten, and they learned over a long period of time that it gave them strength and energy. They also discovered that it protected them from what today we call "free radicals, pathogens, and viruses." But to them it just seemed to ward off many diseases from which their neighbors in surrounding countries were always dying.

The scientists learned that the Rhododendron Caucasicum has many important properties of its own. It improves physical abilities, increases activity of the cardiovascular system, and increases blood supply to muscles and especially to the brain. It also shows tremendous anti- bacterial activity against the harmful bacteria, but allows "friendly" or probiotics, such as are found in Kefir culture, to thrive.

There were many clinical studies and experiments performed over the years in the First Central Moscow Hospital using the Rhododendron Caucasicum alone. These all proved very successful in cases of Heart Disease, Gout, Neuropsychotic (brain) Disease, severe Depression, Capillary fragility, and Detoxicant (increasing discharges of toxins from the body.) The most important discovery, however, was that it was the most tremendously effective ultra-antioxidant or "free radical" scavenger in their experiences.

There are other plant extracts such as pine bark and grape seed, sold under several different product names, that have shown strong anti- oxidant activity. However, they are, by nature, much less effective "free radical" scavengers. Furthermore, the methods of extracting and producing those extracts almost always include the use of organic solvents, which generate highly toxic and powerful "free radicals" them- selves,--the very things the products were meant to destroy. So, much of the scavenging energy of pine bark and grape seed extracts is spent cleaning up the very dangers that they created.

The Rhododendron Caucasicum in CAUCASICUM PLUS is not only a much more effective antioxidant or "free radical" scavenger, but it is also absolutely organic solvent-free, and 100% water soluble.

Also added to the Kefir Caucasicum culture, are concentrated minerals from the waters of the Georgian mountains. Each of these ingredients are incredible by themselves, but when all 3 are combined, the final result is the unique product known as Caucasicum Plus.

Because Caucasicum Plus helps to increase the circulation in the legs, it is a valuable Formula to take on a regular basis. I will Forward a Testimonial to you concerning this.

For further information on Caucasicum Plus, again please look in my Web Site below. Also, if I can help you further in any way, don't hesitate to write me with more questions!

Better Health for YOU, and Everyone!

Carol McKinney
Kefir tanesi

Kefir - Milchkefir und Wasserkefir

Wer Kefir trinkt, hat ein längeres Leben wird behauptet. Im Kaukasus, der Heimat der Kefirknolle, die auch Kefirpilz genannt wird, leben viele Menschen bei bester Gesundheit weit über 100 Jahre. Untersuchungen des russischen Nobelpreisträgers Elie Mechnikow belegen eindeutig die gesundheitsförderliche Wirkung von Milchkefir.

Ein anderes schmackhaftes Kefirgetränk ist der Wasserkefir, der mit Kefirkristallen und mit Wasser statt Milch hergestellt wird. Im Alter gesund mit Kefir

Ob man durch den Genuss des Naturprodukts Kefir tatsächlich 100 Jahre wird, sei dahingestellt - auf jeden Fall gehören Milchkefir und Wasserkefir wohl zu den gesündesten Lebensmitteln überhaupt.

Als langjähriger Fan der Kefirknolle und der Wasserkefirkristalle möchte ich auf dieser Seite den Milchkefir seinen Verwandten, den Wasserkefir, vorstellen. Da sich der Kefirpilz und auch die Kefirkristalle vermehren, gebe ich auch gern etwas an Leute ab, die neugierig geworden sind und etwas für ihre Gesundheit tun möchten.

Faruk BEŞER fbeser@stargazete.com Kefir içen káfir mi olur?

Başlığa takılmayın, onu sırf cinas olsun diye söyledim. Yoksa şarap içen dahi sadece içmekle káfir olmaz.

Kefir denen içeceğin helal olup olmadığı konusunda çok soru almış, ama bir türlü cevaplama imkánı bulamamıştım. Şimdi hepsine birden cevap vermiş olayım.

Kefir, özel bir maya mantarıyla, keçi veya inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ayrana benzer ekşi bir içecektir.

Çok eski yıllardan beri özellikle Kafkasya bölgesinde bilinmekte, bugün ise dünyanın her tarafında tanınmaktadır. Bileşiminde yüzde 0.6-1.1 oranında etil alkol oluşur. Çok faydalı olduğu söylenen bir içecektir.

Bilindiği gibi İslam’da sarhoş edici içecekler haramdır. Çünkü alkol beyin hücrelerini tahrip edip insanın aklına zarar verir. Akıl ise İslam’ın öncelikle korumayı hedeflediği beş temel değerden biridir. İçki yasağını konu edinen ayeti kerime Allah ‘çünkü onun zararı faydasından çok daha büyüktür’ der. Demek ki faydası zararından fazla olsaydı muhtemelen yasaklanmayacaktı. Çünkü İslam, insan için zararlı olanları defetmek, faydalı olanları celbetmek için vardır. Ve zararın giderilmesi daha önceliklidir.

Buradan İslam fıkıhçıları bir kural geliştirmişlerdir: ‘Hükmü kıyasla da olsa Kur’an’da ve Sünnet’te zikredilmeyen, sonradan ortaya çıkan yiyecek ve içeceklerdeki meşruiyet ölçüsü, zararlı olup olmamasıdır. Zararlı ise haramdır, değilse helaldir.’

Bir başka kural şudur: İslam, alkolü değil, sarhoş edicileri yasaklamıştır. Oysa alkolün şöyle ya da böyle bulunmadığı hemen hiçbir gıda yoktur. Meyvelerde bile bulunur. Ölçü şudur: ‘Bir içkinin çoğu sarhoş ediyorsa azı da haramdır.’

Buradan biz İslam’ın bir laboratuar dini, bir elit dini olmadığını da anlıyoruz. Onun ölçülerini en sade insan dahi anlamalıdır. Çoban dahi içildiğinde sarhoş eden içecekleri tecrübe ile bilir ve inanıyorsa kaçınır.

Eğer kefir laboratuar tahlillerinin olmadığı zamanlarda ortaya çıkmış olsaydı o zamanın fakihleri onun hükmünü ancak bu ölçü ile vereceklerdi.

Kurá’n-ı Kerim’in sarhoş edicileri şeytan işi bir pislik ilan ettiği doğrudur. Ancak bu pisliğin maddi bir pislik mi yoksa ahlaki ve manevi bir pislik mi olduğu çok açık değildir. Fıkıhçıların çoğunluğu, ihtiyatlı davranıp sarhoş edicileri aynı zamanda maddi bir pislik sayarlar ve insanın üzerine bulaşması durumunda onunla namaz kılınamayacağını, yiyeceklere düşmesi halinde onu pisleteceğini ve yenmez kılacağını söylerler. Buna itiraz edecek değiliz. Ancak içine sarhoş edici içki katılan gıda ile, içinde kendiliğinden bir miktar alkol oluşan gıda aynı değildir.

Kefire alkol katılmamaktadır, içinde çok az bir miktar alkol oluşmaktadır ve bu miktar da onu sarhoş edici bir içki kılmamaktadır. Boza da böyledir. Ama biranın çoğu sarhoş eder, o halde azı da haramdır.

Diğer yönden kefirin faydaları zararlarıyla kıyaslanmayacak kadar çoktur.

Gıdalar konusunda bilmemiz gereken önemli bir kural da şudur: İkisi de hata olmakla beraber; helal daireyi daraltıp bazı helallere haram demek, haramları daraltıp bazı haramlara helal demekten çok daha büyük bir hatadır. Çünkü bu tavır, hayatı yaşanmaz kılar ve insanlarda harama karşı duyarlığı zayıflatır.

O halde kefir İslam’ın yasakladığı sarhoş edicilerden değildir.

Afiyet olsun

Kefir neye iyi gelir

#

Bağırsaklardaki maddelerin küreselleşmesini önler
#

Beyine enerji verir ve zihinsel gelişimi sağlar
#

Kansere karşı koruyucu ve kanseri geciktirici etkisi vardır
#

Yüksek tansiyonu giderir
#

Kolesterolü düşürür
#

Damar sertliğini giderir
#

Kemik erimesini önler
#

Bronşit ve astım nöbetlerini azaltır
#

Kansızlığı ve kan bozukluğunu giderir
#

Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır
#

Egzama ve alerjilerde faydalıdır
#

İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder
#

İdrarı sulandırır
#

Karaciğer bozukluğunu tedavi eder
#

Mide ve bağırsak salgılarını arttırıp hazmı kolaylaştırır
Bağırsak hareketlerini hızlandırır
#

Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir

Kefir Nedir?

İnsanlar kendi hücrelerinin 10 katı sayıdaki (100 trilyon) faydalı bağırsak mikrobu ile ortak bir yaşam sürdürmektedir. Faydalı bağırsak mikropları (probiyotikler) çeşitli yararlarının yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani bağırsaktaki mükemmel dengenin bozulması çok sayıda ivegen ve müzmin hastalığa yol açar.
Son yıllarda rafine gıdaların tüketimindeki artışa paralel olarak, turşu, kefir, boza, çeşitli salamuralar gibi geleneksel fermantasyon gıdalarının az tüketilmesi, süt ve yoğurt gibi fazla tüketilenlerin ise ekşimesin ya da kesmesin diye pastörize edilmesi ya da antibiyotik katılması vücudumuzun mükemmel probiyotik dengesini alt üst etmiştir.

Probiyotik - Prebiyotik
Yeterli miktarda yenildiğinde insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara probiyotik denir.
Bağırsaktaki bazı mikroorganizmaların çoğalmasını artıran ve/veya aktivitesini uyaran ve insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen maddelere (besinsel lifler gibi) prebiyotik denir
Probiyotikler = yararlı bağırsak mikropları (bakteriler ve mantarlar)
Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1,5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bu rakam insan hücre sayısının 10 katı kadardır.
Sayıları 400’ün üzerinde olan bu bakteriler ve mantarlar normal bağırsak florasını oluştururlar.
Bu bakteriler ve mantarlar 300 m2 büyüklüğünde bir yüzey oluşturan bağırsak sümüksü zarını koruyucu bir tabaka şeklinde döşer.

Probiyotiklerin görevleri
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek.
- Yiyeceklerin hazmını kalaylaştırmak.
- Vitaminlerin (K vit, biyotin, B12, niasin vb) sentezini yapmak.
- Bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak.
- Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engellemek.
- Besin allerjilerini ve ekzemayı önlemek.
- Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engellemek.
- Kanseri önlemek.
- Yaşlanmayı yavaşlatmak.
- Depresyonu hafifletmek.
- Otizm bulgularını hafifletmek.
- İshali önlemek ve tedavi etmek.
- İdrar yolu iltihaplarını önlemek.
- Kabızlığı tedavi etmek.
- Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmak.

Kefir nasıl yapılır?
Kefir yapılışında kullanılan süt kaynatılır ve metal olmayan (tercihan cam) bir kap içinde ılıtılır (süt temiz ise kaynatılmayabilir).
Üzerindeki kaymak tabakası alınır ve 1 çorba kaşığı kadar kefir mayası atılır ve süt iyice karıştırılır.
Kabın kapağı kapatılır ve süt 20-25 C 'de kalacak şekilde kap bir yere bırakılır. Mayalanacak kab soba ya da kalorifer yakınına getirilir. Çevre ısısı düşük ise kabın etrafı bezle sarılır. Kabın 20-30°C' lerde olması sağlanır. Kap içindeki süt normal olarak 18-24 saat sonra pıhtılaşır. Maya miktarı düşük ve ortam soğuk ise pıhtılaşma gecikir. Mayalanmış süt madeni olmayan bir tel süzgeçten ya da tülbentten süzülür. Süzgeç üzerinde kalan daneler tekrar maya olarak kullanılır. Kefir mayası (taneleri) hemen kullanılmayacaksa ağzı kapalı bir cam kavanoz içinde buzdolabında saklanır. Bazıları kefir tanelerini saklamadan önce yıkarlar. Eğer yıkama yapacaksanız kefir tanelerinin zarar görmemesi için klorsuz su kullanın. Saklanmak istendiği zaman daneleri örtecek kadar bardağa su koymak gerekir.

Kefir neye benzer?
Kefir yoğurda ya da ayrana benzer. Zaten benzer şekilde mayalanır. Bekletildikçe tadı ekşir ve çok az olan alkol oranı artar.
Kefirin zararı var mı?
Kefirin bilinen bir zararı yoktur. Çok nadir olarak bazı kişiler yeni başladıklarında fazla kefir içmeye tahammül edemezler. Bu kişiler kefir miktarını yavaş yavaş artırmalıdır. Bazı kişiler toksinlerden temizlenirken toksinlerin geçtiği dokularda bir takım rahatsızlıklar oluşabilir. Kısa bir süre sonra, toksinler vücut dışına çıkacak ve kişi kendini çok iyi hissedecektir (iyileşme krizi).

Kefir tanelerini nereden temin edebilirim?
Kefir tanelerini, Ege Ziraat fakültesi gibi bazı fakültelerden, aktarlardan ya da tanıdıklarınızdan temin edebilirsiniz.
Bazı firmalar hazır kefir de satmaya başlamıştır.
Kefirinizin ucuz ve istediğiniz kıvamda olması için mümkünse kendiniz yapın.

Kefir taneleri neye benzer?
Kefir taneleri karnabahar görünümünde fakat lastik kıvamındadır. Kefir tanelerinin dışında kefiran denilen bir yapışkan bir zar(f) vardır. Yararlı bakteriler ve mantarlar kendi yaptıkları bu zarın içinde yaşarlar

Kefir taneleri çok büyümüşse kesilmeli mi?
Kefir taneleriniz büyük ise bunu kesmeyin, aksi halde kefiran metalden zarar görebilir. En iyisi hafifçe elinizle sıkmadan ayırmaktır.

Kefir taneleri sonsuza kadar yaşayabilir mi?
Kuru kefir taneleri birkaç mayalamadan sonra yok olabilir. Ama ıslak maya eğer iyi bakılırsa sonsuza kadar sağlıklı kalır (şimdiye kadar nasıl geldi!) Kefir tanelerini sıkmayın, metal değdirmeyin, temiz tutun. Uzun süre kullanmayacaksanız soğuk bir yerde (tercihan buzdolabında) tutun. Daha uzun süre saklamak istiyenler derin dondurucuya koyabilirler.

Kefir tanelerini daha çabuk nasıl büyütebilirim?
Mayanın miktarı ne kadar fazla ve mayalama süresi ne kadar uzunsa kefir taneleri de o kadar büyük olur. Fakat belli bir noktadan sonra üreme yavaşlar. Tane ve su ayrılırsa tekrar ekilirse taneler daha çabuk büyür.

Kefirin tam olarak mayalandığını nasıl anlarım?
Bu genellikle oda sıcaklığında 24 saat içinde gerçekleşir. Kefir tanelerine kürdan sokun. Ayakta duruyorsa kefir mayalanmıştır. Mayaladığınız kefirde taneler (yukarıda) ile peyniraltı suyu (whey) (aşağıda) arasındaki sınır keskinleşmişse kefir olmuştur.

Kefirin tadını ve kıvamını ayarlamak için ne yapayım?
Kefiriniz tatlı ise ve ekşi seviyorsanız mayalanma süresini 48 saate kadar uzatın. Kefir ekşidikçe faydası artar. Ayrıca alkol miktarı da artar. Tatlı kefir istiyorsanız mayalanma süresin 24 saatten fazla uzatmayın ve kefiri buzdolabında saklayın. Kefirinizin daha katı olmasın istiyorsanız ayırdığınız kefir ayranını birkaç saat buzdolabında tutun.

Kefir yapmayı bir süre ertelemek istiyorsam ne yapayım?
Eğer bir süre kefir yapmayacaksanız, mayayı buzdolabının rafına koyun. Böylece kefirin üremesi yavaşlayacaktır. Birkaç gün bu şekilde fazla değişmeden durabilir. Eğer daha uzun süre tutmak istiyorsanız, kefir tanelerini örtecek kadar kaba süt koyun ve kabı dondurucuya koyun. Böylelikle birkaç hafta süre ile kefir aşırı bir üreme göstermez.

Kefir için hangi sütü kullanayım?
En tercih edileni Eski ve Orta Asya Türklerinin yaptığı gibi çiğ keçi sütüdür. Diğer hayvanların sütü de olabilir. Yemlenen değil otlayan hayvanların sütünü tercih edin. Market sütleri iyi bir tercih değildir. Bunlar içinden günlük şişe sütlerini tercih edin. Kutu sütlerini tercih etmeyin (zaten bazıları da mayalanmıyor).

Ne kadar kefir tüketmeliyim?
Ne kadar yoğurt yiyorsanız o kadar. Önce bir çay bardağı için sonra miktar gittikçe arttırın. Genellikle 250-1000 mL kadar tüketilmektedir. Müzmin hastalığı olan kişilerin en az bir litre kadar kullanması tavsiye edilmektedir.

Sıcak yemeklere kefir konulur mu?
Kefir sıcak yemeklerin üzerine eklenebilir ve hatta pişirilebilir de. Kefirden maksimal etkiyi sağlayabilmek istiyorsanız ısıya maruz bırakmayın. Çünkü bu içindeki faydalı mikropları öldürecektir.
Süt dışı maddelerle de kefir yapılabilir mi?
Evet yapılabilir. Fakat verilen sıvının içinde kefir mikroplarının hayatiyetini sürdürebileceği herhangi bir şeker bulunmalıdır. Meyve suyu ya da şekerli su ile yapılan kefire su kefiri denmektedir. Bu kefirlerin mayalanması genellikle daha uzun sürmektedir.

Kefir ile yoğurdun farkları nelerdir?
Her ikisi de sütün fermantasyonu sonucu elde edilir. Görünüş olarak birbirlerine çok benzerler Yoğurt prebiyotiktir yani probiyotiklerin üremesini artarır. Kefir probiyotiktir. Yani kendisi yararlı mikroorganizmadır.

Yoğurtta mikroorganizma olarak sadece bifidobakterler ve laktobasiller bulunur (market yoğurdu ise onlar da yok !!). Kefirde ise bunlara ilaveten Lactobacillus Caucasus, Leuconostoc, asetobacter ve streptokok gibi bakteriler ile Saccharomyces kefir and Torula kefir gibi mantarlar bulunur. Sonuç olarak evde yapılan yoğurt sağlığınız için çok iyidir kefir ise ondan da iyidir.

Kefir ve kanser
Kefir tümör oluşumunu engellemekte ya da var olanın ilerlemesini azaltmaktadır.

Kefir ve vitaminler
Kefir içindeki mikroorganizmalar bol miktarda vitamin (K vit, B1 vitamini, pan-totenik asit, niasin, folik asit B12, ve biyotin) sentezi yapar-lar. Kefir mikroorganizmalarının ürettiği biyotin diğer B kompleks vitaminlerinin emilimini de artırır.

Prof.Dr. Ahmet AYDIN

Cheese Kefir Video