Başlığa takılmayın, onu sırf cinas olsun diye söyledim. Yoksa şarap içen dahi sadece içmekle káfir olmaz.
Kefir denen içeceğin helal olup olmadığı konusunda çok soru almış, ama bir türlü cevaplama imkánı bulamamıştım. Şimdi hepsine birden cevap vermiş olayım.
Kefir, özel bir maya mantarıyla, keçi veya inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ayrana benzer ekşi bir içecektir.
Çok eski yıllardan beri özellikle Kafkasya bölgesinde bilinmekte, bugün ise dünyanın her tarafında tanınmaktadır. Bileşiminde yüzde 0.6-1.1 oranında etil alkol oluşur. Çok faydalı olduğu söylenen bir içecektir.
Bilindiği gibi İslam’da sarhoş edici içecekler haramdır. Çünkü alkol beyin hücrelerini tahrip edip insanın aklına zarar verir. Akıl ise İslam’ın öncelikle korumayı hedeflediği beş temel değerden biridir. İçki yasağını konu edinen ayeti kerime Allah ‘çünkü onun zararı faydasından çok daha büyüktür’ der. Demek ki faydası zararından fazla olsaydı muhtemelen yasaklanmayacaktı. Çünkü İslam, insan için zararlı olanları defetmek, faydalı olanları celbetmek için vardır. Ve zararın giderilmesi daha önceliklidir.
Buradan İslam fıkıhçıları bir kural geliştirmişlerdir: ‘Hükmü kıyasla da olsa Kur’an’da ve Sünnet’te zikredilmeyen, sonradan ortaya çıkan yiyecek ve içeceklerdeki meşruiyet ölçüsü, zararlı olup olmamasıdır. Zararlı ise haramdır, değilse helaldir.’
Bir başka kural şudur: İslam, alkolü değil, sarhoş edicileri yasaklamıştır. Oysa alkolün şöyle ya da böyle bulunmadığı hemen hiçbir gıda yoktur. Meyvelerde bile bulunur. Ölçü şudur: ‘Bir içkinin çoğu sarhoş ediyorsa azı da haramdır.’
Buradan biz İslam’ın bir laboratuar dini, bir elit dini olmadığını da anlıyoruz. Onun ölçülerini en sade insan dahi anlamalıdır. Çoban dahi içildiğinde sarhoş eden içecekleri tecrübe ile bilir ve inanıyorsa kaçınır.
Eğer kefir laboratuar tahlillerinin olmadığı zamanlarda ortaya çıkmış olsaydı o zamanın fakihleri onun hükmünü ancak bu ölçü ile vereceklerdi.
Kurá’n-ı Kerim’in sarhoş edicileri şeytan işi bir pislik ilan ettiği doğrudur. Ancak bu pisliğin maddi bir pislik mi yoksa ahlaki ve manevi bir pislik mi olduğu çok açık değildir. Fıkıhçıların çoğunluğu, ihtiyatlı davranıp sarhoş edicileri aynı zamanda maddi bir pislik sayarlar ve insanın üzerine bulaşması durumunda onunla namaz kılınamayacağını, yiyeceklere düşmesi halinde onu pisleteceğini ve yenmez kılacağını söylerler. Buna itiraz edecek değiliz. Ancak içine sarhoş edici içki katılan gıda ile, içinde kendiliğinden bir miktar alkol oluşan gıda aynı değildir.
Kefire alkol katılmamaktadır, içinde çok az bir miktar alkol oluşmaktadır ve bu miktar da onu sarhoş edici bir içki kılmamaktadır. Boza da böyledir. Ama biranın çoğu sarhoş eder, o halde azı da haramdır.
Diğer yönden kefirin faydaları zararlarıyla kıyaslanmayacak kadar çoktur.
Gıdalar konusunda bilmemiz gereken önemli bir kural da şudur: İkisi de hata olmakla beraber; helal daireyi daraltıp bazı helallere haram demek, haramları daraltıp bazı haramlara helal demekten çok daha büyük bir hatadır. Çünkü bu tavır, hayatı yaşanmaz kılar ve insanlarda harama karşı duyarlığı zayıflatır.
O halde kefir İslam’ın yasakladığı sarhoş edicilerden değildir.
Afiyet olsun